VAJİNİSMUS
Vajinanın dış üçte birindeki kasların cinsel birleşme veya jinekolojik muayene öncesinde ve sırasında istemsiz olarak kasılması, bacakların kapanması ve itme davranışı ile cinsel birleşmenin ya da vajinal muayenenin mümkün olmaması durumudur. Buna bedenin çeşitli bölgelerinde bazen tüm bedende kasılmalar, sıklıkla bacakların kapanması, korku, bazen titreme, terleme, bulantı gibi belirtiler eşlik edebilir.
Vajinismus, sosyal olarak baskıcı, cinselliğin daha çok ayıp, yasak, saklanması gereken bir eylem olarak kabul edildiği toplumlarda görülür.
Bu konuda yapılan çalışmalarda ülkemizde yaklaşık olarak 10 kadından 3-4’ünün ilk cinsel birleşme deneyiminde bu sorunu yaşadığı, cinsel birleşmenin gerçekleşmediği ya da kısmen gerçekleştiği saptanmıştır. Ancak bunların sadece 1’i bu sorunu aşamaz ve hekim başvurusunda bulunur, diğerlerinde zaman içinde yinelenen denemelerle sorun ortadan kalkar.
Vajinismus hastalığına sahip kadınların çoğu aslında cinsel olarak isteklidir. Bir yandan yardım ister, öte yandan tedaviden korkar. Kadında zamanla hayal kırıklığı, yetersizlik duygusu ve terk edilme korkusu gelişir. Eşi ise başta istenmediğini düşünür, daha sonra zarar vermemek için pasifleşir. Çift, zaman içinde giderek tüm fiziksel yakınlıklardan kaçınmaya başlar. Başlangıçta erkekte cinsel işlev bozukluğu olmasa bile zaman içinde sertleşme bozukluğu, cinsel isteksizlik gibi sorunlar gelişebilir.
Tedavi: Vajinismus tamamen ruhsal kökenli bir hastalıktır. Bu soruna sahip kadınların bedensel olarak diğer kadınlardan farkı yoktur. Cinsel terapi, BDT veya hipnoterapi (imajinasyon çalışmaları vs) yetkin kişilerce yapıldığı takdirde sorunun çözülme ihtimali çok yüksektir.
ERKEN BOŞALMA
Tekrarlayıcı bir biçimde, çok az bir cinsel uyarılma ile ve kişinin istemesinden önce, vajinaya girme öncesi ya da girişten hemen sonra ejakülasyonun (boşalmanın) olmasıdır.
Bu tanıyı koyarken kişinin yaşı, cinsel deneyimi, cinsel eşinin özellikleri ve son zamanlardaki cinsel etkinliğin sıklığı gibi, uyarılma evresinin süresini etkileyen faktörler göz önünde bulundurulur. Aslında bu sorun, boşalmanın “erken” olmasından ziyade boşalma üzerindeki kontrolün olmamasıdır. Bu denetimi ve kontrolü edinen erkekler boşalmaya yaklaştıklarını farkedip çeşitli yollarla boşalmalarını geciktirebilirler. Cinsel terapide amaç bireyin boşalmaya yaklaştığını farketme becerisini kazanmasını sağlamaktır.
Erken boşalma sorunu, eşde de cinsel birleşme süresinin yetersizliği nedeniyle uyarılamamaya ve orgazm olamamaya neden olacaktır. Eşte zamanla cinsel isteksizlik gelişmesi sıktır.
İlaçlar, kremler vs geçici çözüm sağlamakta olup erkeğin ilişkiden aldığı zevki belirgin olarak azaltmaktadır.
Erken boşalmanın kalıcı tedavisi cinsel terapidir.